Makine Hatıraları: Uzay astronomik araştırmaların insanlık tarihindeki yerini gözler önüne seren ve uzaya ışık tutan yeni bir bakış açısı sunuyor.
Medya sanatçısı Refik Anadol’un daha önce sergilenmemiş çalışmalarının yer aldığı kişisel sergisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin özel desteğiyle; Borusan Otomotiv’in Türkiye distribütörü olduğu BMW, İBB iştiraklerinden Kültür AŞ, Samsung Galaxy S21 Serisi ve TurkishBank ana sponsorluğunda hayata geçiyor.
“Makine Hatıraları: Uzay”, 19 Mart’ta açıldı ve 25 Nisan 2021’e kadar hafta sonu hariç her gün 10.00-18.00 saatleri arasında Pilevneli Dolapdere’de ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek.
“Makine Hatıraları: Uzay” Sergisinde Sizi Neler Bekliyor?
evrenin derinliklerini keşfetmeyi amaçlayan bilimsel girişimler ve makine zekası kullanılarak yapılan görsel spekülasyonlar aracılığıyla, bilgi kümelerinin açık uçlu estetik olanaklara dönüştüğü alternatif bir veri evreni yaratıyor. Ünlü astrofizikçi Carl Sagan, 1980’lerde geniş kitlelere ulaşan Cosmos adlı televizyon programının bir bölümünde, “Hayal gücü bizi genellikle hiç var olmamış dünyalara taşır. Ama o olmadan hiçbir yere gidemeyiz” der. Anadol’un yeni sergisi, Sagan’ın bu önermesinden 41 yıl sonra, görünmez uzay verilerini, kamusal sanat sayesinde dışa vurulabilen duygularla birleştirip şiirsel metaforlar oluşturuyor ve uzayın katmanlarına ulaşmanın ilk adımı olarak uçsuz bucaksız bir (veri) evreni hayal etmenin kaçınılmazlığına dikkat çekiyor.
Sergi, iki bölümden oluşuyor
Hatıralar ve Düşler başlıklı birbiriyle ilişkili iki bölümden oluşan sergide Hatıralar Refik Anadol’un yapay zeka yardımıyla uzayla ilgili henüz yorumlanmamış, ham görsel verileri topladığı ve onları pigmentlere dönüştürdüğü bir dizi dinamik veri tablosu sunuyor. Eser, çeşitli gök cisimlerinin olası şekillerinin spekülasyonunu yapan bir algoritmayı eğitmek üzere ISS, Hubble, MRO Uzay Teleskopları ve diğer uydular tarafından kaydedilen ve şimdiye kadar bir sanat eserinde kullanılan en büyük uzay temalı veri kümesi olan iki milyondan fazla görüntüden yararlanıyor.
İkinci bölüm, “Düşler”, üç boyutlu veri heykelleri ve 15 dakikalık, mekanla bütünleşik bir yapay zeka sineması enstalasyonundan oluşuyor. En son 3D baskı teknikleriyle oluşturulan veri heykelleri Hubble, ISS ve Mars teleskoplarının görsel hatıralarından esinlenen sentetik manzaraları temsil ediyor ve hem dünyanın hem de diğer gök cisimlerinin topolojilerinden oluşan veri noktaları arasındaki çoklu ağ akışını alternatif bir perspektiften sergiliyor. Kolektif bir bilinç dışına ulaşmak için verilerle hikaye anlatmak, Refik Anadol’un ilk sergisinden bu yana işlerinin temelini oluşturuyor. “Düşler” bölümünün sinematik kısmı olan “Makine Hatıraları v.2” başlıklı eserde bu tema, izleyiciyi 15 dakika boyunca bir makinenin zihnine adım atmaya davet eden sürükleyici bir yapay zeka hikayesi şeklinde inceleniyor.
Sizde zaman kaybetmeden hemen ziyaret edin ve görsel şölenin tadını çıkarın!